İyi günler, check-up’a hoş geldiniz. Değerli izleyiciler, her zaman olduğu gibi bugün de üç konumuz yer alacak programımızda. Öncelikle gözde sarı nokta hastalığı nedir, neden ortaya çıkar, tedavisi nasıl yapılır, bunu işleyeceğiz. Ardından kadınları en çok tehdit eden, en sık görülen kanser türü olan meme kanserlerine yeni tanı ve tedavi yöntemlerine değineceğiz. Ve estetik bir gülüş için dişlere uygulanan ön bölge estetikleri, porselen laminalar ve diş beyazlatmayı konuşacağız.
Sevgili seyirciler, sarı nokta hastalığı, elli yaşın üzerinde en sık görülen ve görme keskinliğini azaltan bir göz hastalığıdır. Göz doktoru Doçent Doktor Ateş Yanyalı bizimle birlikte sorularımızı yanıtlayacak. Hoş geldiniz.
Sarı nokta hastalığı, tıpta yaşa bağlı makula dejenerasyonu olarak adlandırılan bir hastalıktır. Gözün arka kısmında bulunan retina, görmeyi sağlayan bir tabakadır. Bu tabakanın merkezine makula, yani sarı nokta denir. Sarı nokta, görmemizin en önemli merkezidir. Okuma, televizyon izleme ve renkleri ayırt etme gibi tüm işlevler bu merkez sayesinde gerçekleşir. Dolayısıyla bu bölgede herhangi bir hastalık geliştiğinde, hastalarda görme azalması gibi çeşitli şikayetler oluşabilir.
Kimler risk altındadır? Hastalığın ismi yaşa bağlı makula dejenerasyonu olduğundan, yaş en büyük risk faktörüdür. Altmış beş yaş üzerindeki her dört kişiden birinde bu hastalık görülebilmektedir. İkinci önemli risk faktörü sigara kullanımıdır. Sigara içen kişiler üç kat daha fazla risk taşır. Hatta hayatında hiç sigara içmemiş, ancak sigara içilen ortamda bulunan pasif içicilerde de hastalığa yakalanma riski iki kat artmaktadır.
Bunun dışında ailesel, yani genetik faktörler de önemlidir. Aile bireylerinden birinde sarı nokta hastalığı varsa, kişinin riski artar. Ayrıca obezite, yüksek kolesterol ve yüksek tansiyon da risk faktörleri arasındadır. Beslenme alışkanlıkları da oldukça önemlidir. Akdeniz mutfağına uygun, yeşillik ağırlıklı beslenen kişilerde bu hastalık daha az görülür. Bunun nedeni, lutein ve zeaksantin adı verilen pigmentlerin koyu yeşil sebzelerde bulunmasıdır. Kara lahana, brokoli ve ıspanak bu açıdan faydalıdır. Ayrıca omega-3 yağ asitlerinin de hastalığın ilerlemesini yavaşlattığı gösterilmiştir.
Peki sarı nokta hastalığının belirtileri nelerdir? Hastalar genellikle görmede azalma, renklerin donuk veya silik görülmesi, görme alanında siyah noktalar veya çizgilerin eğri görünmesi gibi şikayetlerle başvururlar. Bu hastalığın erken teşhisi çok önemlidir. Bunun için hastalara evde uygulayabilecekleri kareli kağıt testi önerilir. Ortasında siyah bir nokta bulunan bu testte, kişi noktaya odaklanırken çizgilerde eğrilik veya kayıp fark ederse hemen doktora başvurmalıdır.
Göz doktorları muayenede ayrıca optik koherens tomografi (OCT) adı verilen bir yöntemle retinanın katmanlarını detaylıca inceler. Sarı nokta hastalığı çoğu zaman kataraktla karıştırılabilir, çünkü her iki hastalıkta da görme azalması olur. Ancak detaylı muayene ile bu durum ayırt edilir.
Beslenme bu hastalıkta çok önemlidir. Lutein açısından yoksun, dengesiz beslenen kişilerde hastalık daha sık görülür. Haftada iki kez balık yemek, özellikle ton balığı, somon ve sardalya gibi derin deniz balıklarını tercih etmek faydalıdır. Çünkü omega-3 yağ asitleri hastalığın ilerlemesini yavaşlatır.
Sarı nokta hastalığı iki tipe ayrılır: kuru tip ve yaş tip. Kuru tip daha yavaş ilerler ve genellikle görme uzun süre korunur. Yaş tipte ise retina altında veya içinde yeni damarlar oluşur, bunlar sıvı veya kan sızdırarak ani görme kaybına neden olabilir. Yaş tip, kuru tipe göre daha tehlikelidir.
Kuru tipte tedavi olarak genellikle vitamin takviyeleri ve düzenli kontroller uygulanır. Güneşe maruz kalmamak, güneş gözlüğü veya şapka kullanmak önerilir. C vitamini, E vitamini, çinko, bakır, lutein, zeaksantin ve omega-3 içeren takviyeler hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir.
Yaş tip sarı nokta hastalığında ise göz içine anti-VEGF adı verilen iğneler yapılır. Bu ilaçlar retina altındaki anormal damarları kurutarak hastalığın ilerlemesini durdurabilir. Bu tedavi sayesinde hastaların büyük bir kısmında görme korunur, bazılarında ise artış gözlenir. Ancak ilaçların etkisi sınırlı sürede olduğu için düzenli aralıklarla tekrar edilmesi gerekir.
Son dönemlerde yeni geliştirilen ilaçlar sayesinde bu iğnelerin etki süresi uzatılmıştır. Artık tedavi aralıkları bir buçuk aydan iki aya kadar çıkarılabilmektedir. Bu da hastalar için büyük kolaylık sağlamaktadır.
Sonuç olarak, sarı nokta hastalığında erken tanı, düzenli kontroller ve sağlıklı beslenme çok önemlidir. Akdeniz tipi beslenme, yeşil sebzeler ve omega-3 açısından zengin gıdalar tüketmek, hastalığın ilerlemesini yavaşlatan en etkili yöntemler arasındadır.